iPhone ve Android

Yıl 2010'a yaklaştığından beridir her yanımızı bir akıllı telefon gerçeği gün be gün sarmaya başladı ve inanılmaz bir hızla kendini yenilemeye ve daha çok ele ve eve yayılmaya başladı. 

Yıllar önce önce Java sonrasında da symbian işletim sistemleriyle Nokia cep telefonunu kişiselleştirme özelliklerini devrim niteliğinde artırmıştı ama aradan geçen birkaç yıl içinde bu kişiselleştirebilmenin kısıtlandığı hatta uygulamaların artışı ile birlikte telefonlarımızın yavaşladığını ve hatta kilitlendiğini gördük. Ne yazık ki bu "java"nın ve sürekli yeni versiyonları çıkan "symbian"ın çöküşü anlamına geliyordu. 

Ve birden Steve Jobs teknoloji pazarına bir imza daha bıraktı. iPhone. Kolay kullanımı, akıcı dokunmatik yüzeyi, kolay bağlanabilirliği ile interneti taşınır hale getirebilmesi, yeterli kamerası ve iPod'tan gelen iyi bir müzik altyapısının olması  ve her türlü uygulamayı kolaylaştıran arayüzü sayesinde hemen pazarda yerini aldı ve çok ciddi bir hızla yükseldi. Bütün bu teknolojik farkın yanı sıra aslında iPhone ile Apple'ın son kullanıcıya sunduğu son derece yüksek oranda kişiselleştirebilme olanağıydı. 

Aslında iPhone ilk aldığınızda piyasadaki çoğu akıllı telefondan daha fazla bir özellik taşımıyor. Ancak appstore olarak adlandırılan çevrim içi uygulama dükkanından 160.000'in üzerindeki seçenekten istediğiniz özelliklerde uygulamaları telefonunuza indirip hiç bir kurulum gerektirmeden kullanabiliyor olmanız iPhone'un kullanıcılar arasındaki popülerliğini neredeyse ışık hızında artırdı. 

Ardından bilişim düyasının devi Google bu büyük pazara dahil olmak istedi ve akıllı telefonlar için işletim sistemi olan "Android"i piyasaya sürdü. Android açık kod (GNU) sistemiyle geliştirilen ve kullanıcı tarafından özelleştirilebilen yapısıyla hızla ilerledi ve çok kısa bir sürede iPhone ve onun yazılımı iOs ile rekabet edebilir hale geldi. 

Çok kısa sürede HTC, Samsung, Sony-Eriksson ve LG gibi dünya devi markalarla birlikte piyasaya sürülmeye başladı. Akıllı telefonlara kadar tartışmasız pazar lideri olan Nokia ise Microsoft ile yaptığı 5 Milyar dolarlık yazılım geliştirme anlaşmasıyla Windows Mobile ile bu savaşta yer alacağının işaretlerini verdi. Son olarak ta Google "Android" ile girdiği yazılım pazarına Amerikan "Motorola"nın mobil telefon kısmını satın alarak bu pazarda söz sahibi olma niyetinde olduğunu gösterdi. 

Bu pazarda daha çok değişim ve daha çok gelişim göreceğimizden hiç şüphem yok. Oldukça heyecanlı, hızlı ve kıran kırana bir rekabet bizi bekliyor. 

Blogu takip ederek sizde bu konuda bir çok haber, tanıtım, bilgi ve değerlendirmeye ulaşabilirsiniz.